Abdurrahman Sadien, bir Kur'an âşığı. Dünyanın en güzel beldelerinden, iki okyanusu birleştiren Cape Town şehrinde yaşıyor. Evine ve çocuklarına çok zaman ayıramadığını, eşi Sümeyye Hanım'ın kendisinin boşluğunu doldurduğunu söylüyor. Sağlığına çok dikkat ediyor, ve "Allah'ın verdiği sesi Allah'ın kelamı yolunda kullanmak için sağlıklı olmak gerek." diyor.
Abdurrahman Sadien (51) Dünya Kur'an Okuma birincisi. Türkiye'ye defalarca gelen Sadien, Avustralya'dan Avusturya'ya Türklerin bulunduğu her yeri gezmiş. Türk dünyasından kendisine takdim edilen hediyeleri evinin en güzel köşesinde sergiliyor. Sadien ile Güney Afrika'nın Cape Town'da görüştük.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Sari Estate isimli küçük bir şehirde doğdum. Şehrin yüzde 95'i Müslüman'dı. 1980'de üniversiteye girdim ve makine mühendisi oldum. Mısır El Ezher Üniversitesi'nin Şeriat Fakültesi'nde okudum. Ayşe, Naime ve Nur kızlarım ve Muhammed, Hüseyin oğullarım. Nur ve Naime hafızlık için çalışıyorlar. Naime çok güzel Kur'an okuyor. O da benim gibi Türkiye'den davet alıyor. 4 Haziran'da kadınların organize ettiği bir program için gidecek.
Ne zamandır Kur'an okuyorsunuz?
9 yaşında topluluk önünde Kur'an okumaya başladım. 1966'da Johannesburg, Durban ve Cape Town'da Kur'an ziyafeti veren Şeyh Abdulbasit Samed'den çok etkilendim. Onun okuyuşu beni cezbetti ve bunca yıl devam edecek ruhu bir manada ondan aldım. Kendisi, bana bütün hayatımda örnek oldu.
Özellikle Avrupa'daki Müslümanların size çok ilgi gösterdiğini duyduk.
Beni Avrupa'ya ilk davet eden Muhammed Durhan'a çok büyük saygı duyarım. İtalya, Danimarka, Fransa, İngiltere, Bosna, Makedonya hatırladığım yerler. Allah'ın nasip etmesiyle Amerika'dan başka her yerde bulundum. Oraya da vize probleminden dolayı gitmedim. Avrupa'da bu kadar kalabalık Müslüman Türk toplumunu görmek beni çok şaşırttı. Çok organizeler, şuurlular. Güney Afrika'ya gelince Türklerin Avrupa'da son 30 yılda kat ettikleri mesafeleri her fırsatta anlattım. Türkler Avrupa'da yaşadıkları muhitleri adeta birer İslam beldesi haline getirmişler. Türkler için tek yapabileceğim şey, tekrar Müslüman dünyada liderlik konumuna yükselmeleri için dua etmektir. "Dünyanın en iyi Kur'an okuyan insanı" olmak nasıl bir sorumluluk yüklüyor size?
Ben hiçbir zaman kendimi en iyi Kur'an okuyan olarak görmedim. Bir numara olmak için değil, Allah rızası için kutsal kitabı okuyorum. Ne Türkiye'de, ne ülkemde ne de başka bir yerde böyle bir iddiam olmadı. Allah'ın ve Resulü'nün dostu olmak için Kur'an okuyorum. Kur'an talebelerine tavsiyem, anne ve babalarına çok itaatkâr olsunlar. Çünkü onların duasını alırlarsa çok büyük mükafatlara mazhar olurlar. Bunun yanında spor yapsınlar. Peygamberimiz buyuruyor ki, "Çocuklarınıza ata binmeyi, ok atmayı, yüzmeyi öğretin." Eğer bir talebe spor yaparsa düzgün ve sağlıklı bir vücuda sahip olur. Daha iyi Kur'an okur. Kur'an öğrencisi dondurma gibi soğuk gıdaları çok tüketirse, gazlı içecekleri fazla içerse sesini bozar ve iyi okuyamaz.