09 Ağustos 2012 Perşembe

    İblis’in İlk Günahı: Irkçılık

    07 Ağustos 2012, 16:31
    Bu makale 290 kez okundu
    İblis’in İlk Günahı: Irkçılık
    Adem GÖKSÜGÜR
    İblis’in İlk Günahı: Irkçılık
    Âdem üzerinden test edilen ilk varlık iblis’tir. Allah'ın “Âdem’e itaat bana itaattir” teması gereği “ona secde edin” emrine baş kaldıran iblis’in gerekçesi de çok ilginçtir: “Ben ateştenim o ise topraktan, ben ondan üstünüm”. İnsanlık tarihinin henüz daha ilk sahnesinde evrenin ilk faşistiyle karşı karşıyayız…
             Bir maddenin bir başka maddeye, bir yaratılış mayasının başka bir yaratılış mayasına, yani bir ırkın başka bir ırka üstünlüğü iddiası ilk lanetli varlığı sahneye çıkardı. Dünya denen gelip geçici bir tiyatro sahnesi; perde gerisinde âdemoğluna suflörlük yapan, onu çeldiren, ayağını kaydıran, işinin ehli, asla yola gelmez bir faşisttir iblis…
             Âdem nasıl insanlığın atasıysa İblis de şeytanlığın atasıdır. İblis nasıl Âdem’in ayağını kaydırmaya çalıştıysa, iblisoğlu da âdemoğlunun ayağını kaydırmaya çalışıyor. Ne var ki, iblisoğlunun gönüllü işbirlikçileri her zaman var olagelmiştir. “Ellezî yuvesvisu fi sudûri’n-nasi  minel-cinneti ve’n-nâs”. Şeytanlar üçe ayrılır bu ayete göre: Birincisi insanın içinde ona vesvese veren “nefs”, ikincisi cinlerden olan yani bizim “şeytan” dediğimiz, üçüncüsü de insanlardan şeytan işbirlikçisi olan ve şeytana pabucunu ters giydirenler…
    Menkıbe bu ya, bir gün şeytan elinde bir deste yular ile dolaşmaktadır. Adamın biri sorar, “sen kimsin?”. “Ben şeytanım” der. “Peki bu elindekiler ne?”. “Bunlar yulardır, insanların kafasına geçirir peşimden sürüklerim” der şeytan. Adam “benim yularım hangisi?” der. Şeytan adamın yüzüne bakar, tepeden tırnağa şöyle bir süzer ve der ki: “Sen yularsız da gelirsin!” . İşte bu üçüncü sınıf gönüllü işbirlikçidir. Bizde bunlardan çoktur. (Hani Temel omzunda bir papağanla eczaneye girer. Eczacı “Ah ne şeker şey bu böyle, nerden buldun bunu?” der. Papağan cevap verir: “Karadenizde bunlardan çok var!”. Bu da papağanın faşisti işte)
             “Ben Türküm ve bir Türk dünyaya bedeldir” züğürt tesellisiyle ninni dinleyen sabi gibi uyutulduk yıllardan beri. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ilk defa Japonya’ya gittiğinde “Bir Türk’ün dünyaya bedel olmadığını ilk defa orada anladım” demişti. Haksız mı? Bir robot-ressam yüzünüze bakıp bakıp tuvale karakalem resminizi fotoğraf gibi oturtsaydı siz ne düşünürdünüz? Hem de 80’li yıllarda…
             “Irkımla gurur duyuyorum” derken bir insan şunları da farkında olmadan söylemektedir:
    ·         Gerçek insan benim, diğerleri insan kılığında ortalıkta dolaşan çakma insan müsveddeleridir. (tam Yahudi zihniyeti; “seçkin millet”)
    ·         İnsan yapıp ettikleriyle değil, doğuştan gelen hasletleriyle övünmelidir. Yeşil gözlü, dalgalı saçlı, uzun boylu, beyaz tenli olmakla gurur duyulur. Hasbel kader zenci yaratıldıysan işin bitti, kendinden utanmalısın. Biz faşistler birer “ku-kluks-klan” örgütü üyesiyiz. Kendini kolla! (Boyayı mı yoksa boyacıyı mı beğenmiyorlar belli değil)
    ·         Kendi tercihlerimle yapıp ettiğim iyilikler çok da önemli değil, ben üstün ırkım ya, gerisi fasa fiso. Ben fırkayı naciyedenim, yırttım yani…
    ·         Allah iyi ki beni çakma ırktan yaratmamış, yaratsaydı eğer müslümcü kader anlayışı devreye girecek ve kadere lanet okuyacaktım.
    ·         Abi, baksana! Kafatasımdaki tümseği görüyor musun? Abi, ben safkanım ya! Yoksa sende çıkıntı yok mu, lan yürü git başımdan sen de tel maşa çıktın! (Bizim zamanımızın saatlerinde tel maşalar olurdu, saati kulağımıza tutar, tik-tak sesinde çeliğin çınlamasını duymuyorsak, fırlatır atardık.)
    ·         Allah Hucurat suresinde “üstünlük ırkta değil takvadadır” diyormuş, kimin umrunda, ben üstün ırkım ya boş ver gerisini…
    Dava ırk davası olunca uydurma rivayetler, hadis muamelesi görmüş sözler devreye girer. Güya peygamber efendimiz demiş ki, “Ben Arabım ama Arap benden değildir”. Sen misin bunu diyen? Arap boş durur mu, bir hadis de o uydurur: “El-etrak, lâ edrak” Türkler idrak etmezler, yani açıkçası “Türklerin kafası çalışmaz”. Bu sözü “insanlar tarağın dişleri gibi eşittir; hiçbir arabın arap olmayana, arap olmayanın da arap olana üstünlüğü yoktur, üstünlük ancak Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımaktadır” diyen bir peygamber söylemiş olabilir mi?
    Haydi beyler, bırakın kafatasınızın enseye inen sathında tümsek aramayı da Allah’a karşı sorumluluk bilincinde yarışalım. Bizi kurtarırsa bu kurtarır. Gerisi laf-u güzaftır…

    YORUM YAZ

    • Ad Soyad:

    • Yorum:

    •  

      @name x

    • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
    • Yorumlar

      Toplam 2 yorum mevcut

    • mahir sefer 15 saat önce yorumlandı

      hayatın doğasında vardır bi kere.doğaya bir bakın hayvanlar arasında bile özellikleri açısından üstünlük var.insanlar da ırklarına göre üstün özellikler taşıyabilir ve bununlada övünebilirler.hem bu durum insanlar arasında başarılı olma konusunda rekabeti artırır.

    • mustafa nihat ağacıkoğlu 1 gün önce yorumlandı

      malumunuz üzere kuran ayetleri okunduktan sonra okuyanda dinleyen de sadakallaul azim der.yani azim olan allah doğruyu söyledi.tamamen kuranın hizasında vaazedilen ve kurani hilaflığı olmadığı aşikar olan bu anlatı için de adem doğruyu söyledi demek geldi içimden.

    GAZETE MANŞETLERİ

    HAVA DURUMU

    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:

    ANKET Sonuçlar Tümü

    ?Sizce Hangi Yayın Organı Daha Etkin ?

    NAMAZ VAKİTLERİ

    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:

    e-gazete

    kim kimdir?

    • Reisülkuttap Tosyalı Ebubekir Ratıp Efendi (RATİP)

    KARİKATÜR

    SENDE YAZ

    Ziyaretçi Defteri

    Siz de yazmak istemez misiniz?

    ARŞİV