Bir günü daha kertiyorum
Işıksız ve soğuyan saklı güneşlerin
Karanlık lgülüşlerinden beri
Tutarak hatıraları
Her dem hıfzediyorum
Gölgede kaç derecede sevişilir
Yorgunluğun sunduğu uykuyla
Hiç bilmiyorum
Ve umutsuzluğun ölüme dair
Kaç atımlık barutu vardır
Sağırlığına ve körlüğüne rağmen
Bir kadın ürperiyor dudaklarını ısırarak
Benim ölümcül kimliğime bakıp
Bir yetkiliye ihbar ediyor
O da en yetkiliye hızlı bir şiir gibi
Okuyor masumiyetimi
Sen ve ben
İçim ve dışım yani
En alıcı erdemlerimizi sustuğumuz için
Kendimizi savunma hakkımızı erteleyerek
Ve intikam kararımızı
Afişlere koymadığımız için henüz
Meydan metrük bir küllenmeyle duruyor
Yarasaları ve sıçanları misafir ederek
Müdür mülkiyetsiz
Ve hiçbir hikmeti yokken
Adamdan sayılan mahluk
Şehrin iffetsiz bayraklarına
İsraillik yapmakla payeleniyor
Ve ben kertiyorum bu anı
O bilmiyor yada bilmezlikten geliyor
İbni sebe ikrarlanıp iftirasını
Bu kez daha büyük bir yetkilinin
Şehrin lağımlarının aktığı bir ağızdan
Allahsızca söyletiyor
İbresiz sözcüklerin göç ettiği
Bir ses tınıyla
/
İşte ben güne kerttiğim bu öfkelerle
Aklı başında bir yarını bekliyorum
İçinde sicili bozulmamış bir sevmenin
Koyu mavi kudretiyle altı çizilmiş
Ölsem ayrı bir dert
Öldürsem bana yazık misali
Ama şimdilik hep yeşilden yana durarak
Ve an be an kıpkırmızı olacak
O metruk meydanın
/ yarasa ve sıçanlarına bileniyorum
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Yorumlar
Toplam 1 yorum mevcut
Adem Göksügür 2 ay önce yorumlandı
Mirim ben de bir hastalık oldu, şiirlerdeki beytül gazeli kendimce tespit ediyorum. Senin şiirlerinde öyle beyitler var ki başlı başına bir şiir. "Sen ve Ben/İçim ve dışım yani" tam da bu tarife uygun. Dua ve selam ile...