SON DAKİKA
AGAH OLMAK YA DA OLMAMAK...![]()
Adem GÖKSÜGÜR
İsrail'in insan kasabı Ariel Sharon'un akıbetini biliyorsunuz. Bitkisel hayattaki beşinci yılını doldurdu. Daha nice can veremediği yıllara… 1982 yılında Sabra Şatilla'da katlettiği büyük çoğunluğu kadın ve çocuk olan 5000 masumun hesabını vermek kolay olmasa gerek. Hali hazırda devam eden katliamları gerçekleştirenleri de aynı akıbet bekliyor, bundan hiç kuşkunuz olmasın. Allah'ın Musa peygamber aracılığıyla gönderdiği “On Emir”den biri “Sebt (Cumartesi) gününün kutsallığına dikkat edeceksin”, bir diğeri de Öldürmeyeceksin!”… Cumartesi günü bile katliam yapıyor imansızlar… Kendi kutsallarını bile ayaklar altına alacak kadar gözü dönmüş bu caniler Hitler'e bile rahmet okutuyor. Gerçi Hitler'in Yahudileri gaz odalarında katlettiği iddiası da şüpheler taşıyor. Kendisi de bir Yahudi olan Adolf Hitler, kendi soyunu neden yok etmek istesin ki? O yıllarda Kuzey Afrika'da yaşayan tembel bir Yahudi kabilesinden kurtulmak için bu zümreyi Almanya'ya sürüp bir taşla iki kuş vurmuşlar. Hem Yahudilerin yüz karası bu miskin kabileden kurtulmuşlar hem de dünya kamuoyunda mağdur ve mazlum rollerini oynamışlar.
Bütün sektörlerde olduğu gibi film sektörü de ellerinde, “Piyanist” gibi filmlerle konuyu tersten ele alıp duygu sömürüsü yapıyorlar. Aynen Kızılderilileri filmlerde kötü gösterip işgalci sığır çobanlarını kahraman yaptıkları gibi... Birileri çıkıp dört bir yandan işgal edilen Anadolu'yu benzer bir mantıkla filme alsa hoşumuza gider mi? Peki işgal altındaki Filistinliler taşlarla var olma mücadelesi vermiyor mu? İsrail Filistin'de işgalci konumdadır. İşbirlikçisi Amerika Kızılderililere ne yaptıysa İsrail daha fazlasını Filistinli masumlara yapmaktadır. Bu gerçeği kimse yok sayamaz.
Bizler kendimize düşeni yapıyor muyuz acaba? Elin bir avuç katili teknolojinin tüm imkânlarını geliştirirken, biz derin güçleri deşifre etmek ve yargılamaya çalışmakla meşgulüz. Acaba bu süreçten sonra bu tuzu kuru çıkar çevreleri yeniden toparlanıp “vesayet” çağlarına yelken açabilecekler mi? Bunu tartışıyoruz. Öte yandan “Kurban”a “vahşet” diyenlerin, iki tane “karetta karetta” kaplumbağası için, bilmem ne adı verdikleri kutup ayısı ya da balina için ortalığı ayağa kaldıranların; konu Müslüman katliamı olunca nedense gıkları çıkmıyor? Eski hümanistler artık “hayvanist” takılıyor. Zavallı Hıristiyan âleminin de iki bin sene önce İsa aleyhisselamı katletmek için kollarını sıvayıp dağ taş peygamber arayan bu Yahudi çapulcularla işbirliği yaparken hiç de vicdanları sızlamıyor.
Yeni modellerine depolarda yer açmak için stoklardaki eski füzeleri İslam coğrafyasına boşaltıp, bedelini de petrol olarak diktatör liderlerden tahsil edecekler. “Hedefimiz Kaddafi’yi yok etmek değildir”, itirafa bakar mısınız? Demek istedikleri aslında şu: İlk hedefimiz kaliteli petroldür, ileri! Bu traji-komik vaziyet bir Müslüman olarak kanımıza dokunmalı.
Son yıllarda bir hayli mesafe katettik, hakkını yemiyelim. Çözüme ulaştırdığımız işleri küçük görmüyoruz elbet. Ama yaptıklarımızla yetinip rehavete kapılmak yerine; yapamadıklarımızın derdine düşüp yanmalıyız. Hani Oflu hocayı yemeğe davet etmişler. Sormuşlar “Hocam baklavamı istersiniz börek mi?” Cevap: “Var ise ikisunu da”. Önce bir tepsi böreği temizlemiş, baklavayı da yarılayınca ev sahibi “Hocam çok yeme seni yakar” demiş. Hocanın cevabı ilginçtir: “Havu yeduklarim değul, geride kalani beni yakar!”
Mehterbaşının söylediği “Kuran'da zafer vaad ediyor Hazreti Yezdan” ifadesi havanda su dövenler için geçerli değil. Herkes kendisine düşen görevi yerine getirmeli ve elinden gelen tepkiyi en üst düzeyde ortaya koymalıdır. Ancak ve ancak kendisinden yardım dilemek zorunda olduğumuz Allah’a el açıp yalvarmakla başlayabiliriz. Ne dersiniz?
Selam ve sevgiler…
Adem Göksügür Bu makale 110 kez okundu
Yükleniyor...
YAZARLAR Tümü
SON DAKİKA
ÖZEL HABER
HAVA DURUMU
NAMAZ VAKİTLERİ
SÜPER LİG
|