Tatlı bir meşguliyeti olan bir Kurban Bayramını daha idrak edeceğiz. Bu günleri yaşamayı bize lütfeden Yaradan’a şükürler olsun.
Bayramlar, Türk Milletinin hayatındaki özel ve önemli günlerdendir. Bayramlar, soysal dayanışma, karşılıklı sevgi ve hoş görü ile saygının tesis edildiği özel günlerdir… Her yıl tekrarlanmakta olan ve ömrü olanların şahit olduğu bu bayramlarda, kendine has çeşitli şekillerde kutlanmaktadır. Bayram namazı kılmak, kurban kesmek ve kurban etlerini paylaştırmak, akraba, komşu ve hasta ziyaretleri yapmak bunlardan bazılarıdır
Memleketlere yapılan heyecanlı yoluculuklar ve bayram ziyaretleri ile şenlenen hâneler, toplu mekânlarda bir araya gelerek yapılan bayramlaşmalar ve bayrama özel yapılan tatlı ve kurban etinden yapılan yemek ikramları, Kurban bayramının en belirgin özelliklerindendir
Yıl boyunca hayatın yoğunluğunda yorulan insanlar, ihmal ettikleri eş, dost ve yakınlarına kavuşmakta, onlarla dertleşmekte, birkaç günlüğüne de olsa duygusal ve manevi bir nefes alma imkânı bulmaktadırlar Bayramlar bu şekilde hayatın yorucu temposuna bir soluk aldırmaktadır. Topluca bir dinlenme ve eğlenmenin yanı sıra, hasta ve yaşlı ziyaretleri ile yıl içinde ahirete yollanan insanların eksiklikleri bayramlarda fark edilmekte ve hayatın faniliği bir kez daha hatırlanmaktadır
Gelişen teknolojiye rağmen insan bedeni ve zihninde meydana gelen ezici yorgunluk ve teknolojiyi doğru kullanamamanın getirmiş olduğu duygu kaybı, ancak; bayramlar gibi özel zamanlarda yumuşayarak coşkuya dönüşmekte böylelikle duygusal ve ruhi derinlik yakalanabilmektedir
Kurban Bayramında üç tane görev vardır ki bunları yapmak her kimse üzerine dînen vacip hükmündedir Bunlardan birincisi; Teşrik Tekbirleri getirmektir Kadın erkek herkes Arefe günü yani 10 Ağustos Cumartesi günü sabah namazında başlayıp, bayramın dördüncü günü 14 Ağustos Çarşamba günü ikindi namazına kadar, Namazların farzları kılınınca; “Allahu Ekber Allahu Ekber, La İlahe İllallahu Vallahu Ekber , Allahu Ekber Velillahil hamd ” şeklinde teşrik tekbiri getirirler İkinci görev, bayramın birinci günü sabahı Bayram Namazını kılmak, üçüncü görevimiz ise; kurban kesmektir Gücü yeten kadın erkek herkesin kesmesi üzerine vacip olmaktadır
Bayrama ait diğer görevlerimize gelince; kurban kesemeyenlere kurban eti dağıtmak, yetim ve öksüz kalpleri okşamak, dargınlıkları unutmak, hasta ve yaşlıları ziyaret ederek yalnızlıklarını paylaşmak, düşkün ve yaşlıların ihtiyaçlarını karşılamak, bayramlarını kutlamak ve onların gönül yaralarını sarmak bu günlerde daha da bir önem kazanmaktadır
İçinde yaşadığımız çağın karşımıza çıkardığı şartlar, insanlarımızın olaylara bakış açılarında çeşitlilik ve farklılıklar meydana getirmiştir. Bayramların bayram havasında kutlanmak yerine tatil yörelerinde bir izin olarak geçirilmesi buna en çarpıcı örnektir Bunun sonucu olarak da, geleceğimizin de teminatı olan çocuklarımız ve yeni yetişen nesil, bayramların önemi kavramaktan ve ruhunu yakalamaktan uzaklaşmaktadır
Bu nedenlerle bayramlar; nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin hepimiz için farklı anlamlar taşımasının yanında, netice olarak olumlu sonuçlar ifade etmektedir. İnsan ilişkilerine değer katan bayramlarımız; içinde bulunduğumuz sosyal, kültürel ve tarihi yapıya katkı sağlamak açısından büyük bir önem taşımakta ve toplumumuz için bir ibadet olmanın yanı sıra aynı zamanda bir moral kaynağı da olmaktadır.
Tatlı meşguliyeti olan bayramımız dedik. Kurbanlarımızın layık-ı veçhile kesilmesi, kesim aşamasında herhangi bir sıkıntı ve olumsuzluğun yaşanmaması da en büyük dileğimiz.
Bu vesile ile İslam Âleminin, Türk Milletinin Kurban Bayramlarını tebrik ediyor, daha nice bayramlara erişmeyi, bayramları bayram gibi idrak etmeyi Cenâb-ı Hak’tan nasip etmesini niyaz ediyorum.
Muhabbetle,
Mustafa GEMALMAZ